Bitcoin, siyasilerin gözünde "tatlı bir lokma" haline geldi, arkasındaki motivasyon düşündürücü.

Son zamanlarda, Bitcoin siyasi arenada sıkça gündeme gelerek geniş bir ilgi uyandırdı. Üç önemli siyasi figür peş peşe Bitcoin hakkında görüşlerini belirtti ve bu da onun varlık hissini hızla artırdı.

Eski ABD Başkanı Trump, Güney Carolina'daki ön seçimler öncesinde verdiği bir röportajda, "Bitcoin'i kabul edebilirim" dedi. Bu ifade, Trump'ın Bitcoin'e yönelik duruşunun yumuşadığını gösteriyor ve önceki sert tavrıyla zıtlık oluşturuyor. Trump ayrıca, Bitcoin'in kendi yaşam gücüne sahip olduğunu ve belirli bir düzeyde düzenlemeye ihtiyaç duyabileceğini belirtti. Daha fazla insanın Bitcoin ile ödeme yapmak istediğini gözlemlediğini ve bu trende uyum sağlayabileceğini ifade etti.

Dikkate değer bir nokta, Trump'ın 2019'da başkanlık yaptığı dönemde kripto para birimlerinden hoşlanmadığını açıkça belirtmesi ve bunları "para değil" olarak nitelendirmesidir. Son röportajında hala dolar tercihini vurgulamıştır. Ancak, tutumundaki değişiklik, arkasındaki motivasyonlar hakkında spekülasyonları tetikledi.

Bu yılın Ocak ayında ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun 11 Bitcoin spot ETF'sini onaylamasından bu yana, Bitcoin küresel yatırımcıların odak noktası haline geldi. Wall Street kurumlarının fon akışı ve Bitcoin rezervleri açısından gösterdiği performans, dünyaya Bitcoin'in resmi olarak uyumlu bir yatırım aracı haline geldiği sinyalini gönderdi. İstatistiklere göre, 2022'de Amerikalıların neredeyse %14'ü dijital varlıklara sahipti ve bunların çoğu gençlerden oluşuyordu.

Amerika'daki seçimlerin kritik döneminde, Bitcoin gençlerin tercih ettiği önemli dijital varlık olarak, politikacıların oy kazanma çabalarında önemli bir konu haline geldi. Trump'ın açıklaması, bu grubun desteğini kazanmak için yapılmış olabilir.

Bu arada, mevcut ABD Başkanı Biden da geri kalmadı. Sosyal medya üzerinde "Karanlık Brandon lazer göz" meme fotoğrafları ve ilgili videolar paylaştı ve bu geniş çapta tartışmalara yol açtı. Bu hareket, "lazer göz" ifadesinin kripto para topluluğunda Bitcoin fiyatının artışına duyulan güveni sembolize etmesi nedeniyle, kripto topluluğu kültürüne dolaylı bir destek olarak görülüyor.

Biden'in bu eylemi, Bitcoin'in ABD kripto çevresindeki ve diğer alanlardaki geniş etkisini kullanarak genç seçmenlerin desteğini kazanmaya çalıştığı şeklinde yorumlandı. Sosyal medya platformları, genç seçmenlerle bağlantı kurmanın önemli bir kanalı haline geldi; bu "lazer göz" olayı, genç seçmenlere yönelik bir seçim bildirgesi olarak görülebilir.

Dikkat çeken bir diğer isim ise eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson. Johnson'ın bir röportajda 1 milyon dolarlık bir ücret talep ettiği ve bunun "dolar, altın veya Bitcoin" ile ödenmesini istediği, sterlinin hariç tutulduğu bildirildi. Bu talep, motivasyonu üzerine şüpheler ve tartışmalar doğurdu.

Bazı yorumlar, Johnson'ın taleplerinin onun uzun vadeli değer koruma yöntemine dair anlayışını yansıttığını ve aynı zamanda Bitcoin'in mevcut para sistemini anlayanların gözünde önemli bir kabul gördüğünü gösterdiğini belirtmektedir. Siyasi sınıflar Bitcoin'i yasadışı faaliyetlerle ilişkilendirmeye çalışsalar da, Bitcoin'e karşı kendi tutumları önemli bir sinyali açığa çıkardı: Bitcoin'in daha kaliteli bir para olarak potansiyelini fark ettiklerini kabul ediyorlar.

Bitcoin'in sınırlı arz, bölünebilirlik, taşınabilirlik ve doğrulanabilirlik gibi özellikleri, dayanıklılığı ve merkeziyetsizliği, onu belirli açılardan geleneksel fiat para birimleri ve değerli metallere göre üstün kılmaktadır. Dünyanın çoğu insanının henüz bunun farkında olmayabileceği halde, Bitcoin'in dünyadaki en iyi para birimi olma durumu yavaş yavaş pekişiyor.

Bu siyasi figürlerin Bitcoin'e karşı tutum değişiklikleri, ister oy pusulası kaygıları ister kişisel çıkarlar nedeniyle olsun, Bitcoin'in küresel finans ve siyasi arenada artan etkisini gözler önüne seriyor. Zamanla, Bitcoin'in ana akım toplum içindeki durumu daha da güçlenebilir.